Friday 1 March 2013

NİYET VE İDEOLOJİ: SEZAİ KARAKOÇ ŞİİRİNDE ÖTESİNİ SÖYLEME DENEMESİ

Hasip Bingöl*

Şairin niyeti ile şiirin imlediği şey örtüştüğü oranda hakikatten ve sahihlikten bahsedebiliriz. Bu bahsedişi mümkün kılan şey beraberinde bir tartışmanın kapısını da aralar. Şairin hakikat habercisi, şiirin ise hakikat olduğu veya hakikat denilen şeyin neye tekabül ettiği? Bu ve benzeri soruları bağlamda çoğaltmak mümkün. Soruları çoğaltmak yerine, bu türden soruları imleyen zihinsel aktivasyonların, söz konusu tartışmayı daha anlaşılır kılacağı kanaatindeyim. Zira metnin yaratıcısını dolayısı ile yazar/şairin niyetini metinden ayrı görmek bir problem olmanın yanı sıra başka türden durumları tebarüz eder. Bu noktada Roland Barthes’in sözünü ettiği “yazı üstüne yazı” yahut “söylem üzerine söylem” fikri bir sorunsal olarak karşımıza çıkar. Dışarıdan bir gözün ve zihnin, yaratıcısını terk eden metinle kurduğu ilişkinin oluşturduğu anlamdır söz konusu olan. Artık yazarın niyeti ne olursa olsun, okuyucu(lar) kendi anlamlarını üretmektedir. Böylece yeni bir şey ortaya çıkmakta, bu yeni şey, yaratılan metnin dışında, okuyucunun (buna eleştirmen de diyebiliriz) yarattığı metindir. Başkasının ürettiği anlam olarak bu yeni şey, eleştirel üst-dil olarak da tanımlanabilir. Sözünü ettiğim durum bir paradoksal olup, bu paradoksallık şairin niyeti ile metnin imleyeninin hakikat ve sahihlik dediğimiz örtüşen ile şairden ve metinden bağımsız gerçekleşen, söylem üzerine söylem’de tezahür eder.
Bu yazıda Sezai Karakoç’un Ötesini Söylemeyeceğim şiirini, genel olarak, sözünü ettiğim şair ve şiirin niyeti ile okurun metinle ilişkisinde inşa ettiği/edilen söylemin hakikat ve sahihlikle hangi anlamsal çerçevede karşılaştığına eğilmeye çalışacağım.
(...)

(devamı....)
Varlık dergisi, Şubat 2013 sayısı

İş Hâli